Mezar Taşı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mezar Taşı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ekim 2014 Perşembe

Süleymaniye'de Bir Mezar Taşı


Eskiden mezar taşları çok şey ifade ederdi. Mezar taşına bakınca onun bir erkeğe mi yoksa bir kadına mı ait olduğunu pekâlâ öğrenebilirdiniz. Hatta hayattayken ne işle meşgul olduğunu, hacca gidip gitmediğini, muradına erip eremediğini de.. Daha önce paylaşmış olduğum Bir Mezar Taşı başlığı altında doğum sırasında vefat eden bir hanıma şahit olmuştuk.

Bu sefer ki mezar taşımız ise Süleymaniye Camii haziresinde bulunan genç bir kıza ait.. Osmanlı mezar taşları başlı başına bir sanat eseridir zaten; bu genç kızın mezar taşı da tam da anlattığımız ihtişamda.. 

Mezar taşına baktığımızda bir daha bir daha bakasımız geliyor gerçekten.. Çok şey anlatıyor bu bezenmiş bize bakan taş.. Başında duvağı, ayak ucundaki şahidesinde ise muradına eremediğini betimleyen kırık gül motifi.. Evet, bu mezar taşı, evlenemeden vefat eden genç bir kıza ait..

İşte Osmanlı, işte sanat.. 

Aman canım şuraya bir taş konduralım üstüne de üstünkörü birşeyler yazıp geçelim dememişler; yüzyıllar boyu görüp görebileceğimiz en güzel sanat eserlerini bize miras bırakmışlar..

Ne diyelim, herşey kıymet bilene..

28 Aralık 2012 Cuma

Karı Dırıltısından Ölen Halil Ağa

Yanlış hatırlamıyorsam Merkez Efendi Mezarlığı'nda yer alıyordu.. Karıları ve annesinin çekişmeleri arasında hayatından bezmiş olan Halil Ağa, ölmeden vasiyet etmiş sanırım mezar taşıma karı dırıltısından öldü yazın diye.. Ve öyle de yapmışlar nitekim..
       Mezar taşının eski bir fotoğrafı                                                        Mezar taşının günümüzdeki hâli

Mezar taşında yazanlar:
El-Bâki
Merhûm ve mağfûr ila rahmeti rabbihil gafûr
Karı dırıltısından vefat eden es-seyyid Halil Ağa'nın
Ruhuna Fatiha 
Sene 1260 (Miladî 1844)