Ziyâ-yı şemse kapanmış bütün deriçeleri
Bir öyle hücreye benzer ki ömrümün kederi
Gubâr-ı ye's ü fenâ sinmiş orda elvâna
Emel, heves bırakılmış sükût u nisyâna
Bütün hadâik-i histen o toplanan ezhâr
Uyur mekâbir-i minâda bî-ümid-i bahâr
Bu pembe gül, bu karanfil ağır ağır solmuş
Üzerlerinde değiştikçe her mükedder kış
Ocak harâb u tehi.. Lamba? Kimsesiz, a'ma
Bu semt-i hasta eder hüzn ü uzleti imâ
Soluk cidâra asılmış durur garik-i melâl
O çehreler ki uyur gözlerinde eski hayâl
O eski hücreye benzer ki ömrümün kederi
Çekilmiş ufk-ı teselliye karşı perdeleri
Evet bu hücreye benzer şebâb-ı muhtazırım
Düzeltecek ele hicrân içinde muntazırım
Ahmet Haşim
* Yıllar önce Osmanlı Türkçesi ile yayınlanmış bu şiirin adı "Aşk" olarak geçiyor. Yine bir başka husus da bu şiirin en son beyiti.. Şerif Hulusi'nin Mayıs 1967 baskılı "Ahmet Haşim, Hayatı, Sanatı ve Seçilmiş Şiirleri" kitabında dahi bu son beyit yer almamaktadır. Belki de ilk defa bu şiirin bu beyitini biz ortaya çıkarmış bulunuyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder